Gözlerimi kapattım, sesine susuyorum.. Dilim damağıma yapışmış Caddelere vuruyorum kendimi. Hızlı hızlı yürüyorum, Kokun geçiyor yanıbaşımdan Korkuyorum / yavaşlıyorum. Bir masa başında buluyorum kendimi Sonra Eylül’ün sesi çalınıyor kulağıma Sararıyor yapraklar, masadan kalkıyorum.… Okumaya devam et
Kokun bir resimdir şimdi. Düşün ki çayın buharında sen, Sigaranın dumanında ben. Öylesine karışmış bedenime Ve öylesine bir ilkbahar akşamı Kadere kısmet esen rüzgarın göğüs kafesine saklanmış Başıboş ve sarhoş ve miskin bir… Okumaya devam et
Uykusuz bu gece masallar Alabildiğine sessiz,çaresiz. Karanlığa dikmiş çocuk gözlerini Karanlık korkunç ve renksiz. Ensesinde mayhoş bir kabus. Her an ruhunu çalmaya hevesli. Odada tek canlı varlık var: İşleyen saatin sesi. İhtiyarlığa uzak… Okumaya devam et
Neyi özlediğimi bir ben bilirim, Belki insanlar belki yıldızlar. Neyi özlediğimi bir ben bilirim, Belki bir sevgili ve ojeli tırnaklar Belki bir terkediş ve ağlayan çocuklar. Neyi özlediğimi bir ben bilirim, Belki yıldızlar… Okumaya devam et
Sevmekten korkardı artık, Kanını emerler diye. Uzak durmaya karar vermişti, Son kez hiç olmayan birine. Sessiz dolanırdı caddelerde, İnsanları izlerdi farkettirmeden, Sorardı onlara ve kendine, Hanginiz sadıksınız ötekine? Nefes almaktan bıkmışken yüreği, Boğazında… Okumaya devam et
İçerilerde çok derinde… Her gözüme çarptığında,her göz kaçırışında Yalnızca iki harf belirir gözlerimin önüne Ve ardından ince bir gölge. Karşımdasın işte yanımda değil, Karşımdasın işte elimde değil Elimde olanlar senin cebinde Benim yazdıklarımda… Okumaya devam et
İşte seni bir an için gördüğümde Elim ayağıma dolanır ya,ne yapacağımı bilemem. Her nefes alışına lütuf gözüyle bakarım Gözlerim hiç bir sesi görmez olur,bilemem. Nasıl bir utançtır ki bu ensemde, Bırakmaz,vargücüyle sıkar beni.… Okumaya devam et
Öksürerek oturmasaydım bu masaya, Elimi yakmasaydım eğer ocakta Ve titremeseydim şu sobanın karşısında Sanır mıydın ki seni unutup öylece yatarım, Sayfaları kopartıp rüzgarlara atarım, Külleri savurup bulutlara bakarım, Sen özledin diye Istanbul’u anarım?… Okumaya devam et
Uzak bir değirmen ve tepedeki o yalnız ağaç… Neden bu kadar kızdım raks edenlere bilmiyorum. Değirmenime dokunmadan gittiler ağacımdan çaldıkları elmalarla. Yalvarmadım onlara, savaşmaya hazırdım zahir. Ama bakışlarını hatırlıyorum şimdi. O zaman da… Okumaya devam et
Sahi küçücük olmuştuk biz. Sen çığlık atardın sokaklarda deliler gibi Ben uzaktan bakardım sana deli der gibi. Bir oyundu hayat o zamanlar tabii. Saklambaçtan ibaretti ve biz en küçükleriydik bu oyunun, En çok… Okumaya devam et
