Luna ve Nilüferleri

Bir yaz sonu
Mor halkalı gözleri ufukta,
Elinde fesleğenden yapılmış bir mızrakla
Çekinmiyor atıyor kendini uçurumdan uçuruma
Olasılık hesapları yapıyor ölüm uğruna.
—
Gün batımında ufuktaki renk cümbüşü
Sokaklardaki kalabalığın cümbüşü
Çingene düğünü cümbüşü
Hiçbiri,
Hiçbiri yakışmıyor Luna’ya.
—
Bir dağa çıkıyor Luna
Yabanıl duygularla arıyor onu.
Onu yani aşina bir sessizliği.
Gençliğinde gürleşmiş sesine
Ses katan o esmer fakat utangaç
Bakışlı sessizliği.
—
Dağlardan arkadaşlarıyla iniyor sonra
Heybesinde savaşlar, hastalıklar, kaybedişler
Ellerinde tunçtan yapılmış fesleğenler, nilüferlerle.
Bir yaz sonu
Gün batımında ufuktaki renk cümbüşüne
Gözlerini kısarak bakarken
Serpiyor sokaklardaki kalabalığa
Heybesindeki kaybedişleri
Serpiyor hastalıkları, savaşları
Sonra tüm hatalarımızı öpüyor
Tunçtan bir nilüferle.
Bunların hepsi
Bir yaz sonu
Gün batımındaki renk cümbüşünde
Biz tanrıya inanırken oluyor.