Kırgın

Yıldızların önünde duruyor kalabalık
Her şey sona ermiş bir gecede
Her şey nihayete ermiş
Öyle ki;
Geyik inmiş şehre
Kediler sahiplenmiş köprüleri
Ayrık otları sarmış betondan imal edilen devleri.
–
Yıldızların altında
Bir duyumsama, bir terkediş silüeti
Eskiye dair ne varsa unutulan ama
Duran
Duran orada bir yerlerde
Akılda ya da hatırda
Ya da köşebaşında sinema çıkışında.
–
Yıldızların altında
Avuçlarım taşlaşıyor onu düşündükçe
Düşündükçe onu masumiyet müzesi önünde
Bilet sırası beklerken buluyorum kendimi
Ona ve bana bir bilet alıyorum bilmediğim bir dilde
Bilmediğim bir dilde acılar sürüyorum gözlerinin altına
Haki bir fularla örtüyorum geçmişini
Görmemek için hainliğini.
Bir savaşa hazırlıyorum onu
Kendimi bir ölüme.
–
Yıldızların altında duruyor kılıcı
Çelikten bir soğukluk çarpıyor gövdeme
Ay ışığı yansıyor
Seviler yansıyor
Şarap yansıyor
Yaşamak yansıyor gülüşünde.
Yansıda kayboluyor artık ihtiyaç duymayacağım hisler
Koparıp atıyorum çünkü hisseden
Hissetmekte olan yerlerimi
Onun yerine.
–
Yıldızların altında başlıyor yeni gün
Saat sıfır sıfır ondört
Minareden yükseliyor iştahla bir ses
Today has been cancelled.
Today has been cancelled.