Sızıların İlgasına ve Hatıraların Gönül Memaliki Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun
Eksik adamların ve yalnız kadınların kırk kat içe döndüğü,
Kalbin kalple savaşa durduğu günün uğursuz saatlerinde,
şüphe çekiyor sokak gezmelerim..
Öyle ya içimdeki cengin kılıç sesleri çınlıyor yüzümde
Böğrüme saplanmış bir mızrağın acısıyla göz çukurlarımda biriken tuz
Matruş yüzümden akıp ele verecek beni biliyorum..
Biliyorum,
Biliyorum savaş bitecek bir sabah günün ilk ışıklarıyla
Herkes kaybedenlerin safında bulacak kendini..
***
Sevgilim, etmiyor aşkın aşka ettiğini kör kuyular bile.
Bunu bildim.
Çünkü adımız geçiyor “vur emri” yazılı tutanaklarda ikimizin
“Sızıların İlgasına ve Hatıraların Gönül Memaliki Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun” nezdinde iki suçluyuz artık
Hastane koridorlarındaki o çaresiz teslimiyetle yazıyorum bunları inan bana
Bir daha tutarsam elini,
Utanıp da bakışlarımı çekecek kadar karışırsam sana
Aşka duran bir zamanda ve mekanda rast gelirsek yeniden
Ruhunu arayan o hissi söz edersek
Hayatta ve ölümde ayıracaklar bizi.
***
Sabah ayazında mırıldandığım şarkıların arasına saklayıp seni
Şehirden uzak, kanunsuz geyikli gecede bekleyeceğim.
Sende kalsın tabakam, çakmağım
Kör uçlu resim kalemim
İlk gençlik yıllarım
Çocukluğum sende kalsın.