Gençlik Ağrısı

image

Bugün doğdum ben
Doğar doğmaz sana aşık oldum.
Sakızlar sakladım ceplerimde
Ceviz ağacının altını kutsadım
Pejo marka bir bisikletle
Ardına,
Ardı ardına şiirler yazdım.

Yaz akşamlarının kokusu henüz geçmemişti
Meltemle biz her gece
Balkonunu yoklardık
Belki gelirsin diye.
Belki,
Her gece olduğu gibi
Bu gece de.

Sizin de canınız yanmıyor mu?
Istanbul sizin de kemiklerinizden etlerinizi
Keserle bilenmiş bir bıçakla
İşlemiyor mu?
Kaburgalarınızın içinde
Un ufak hayallerinize dokundukça
Dokudukça tüm kaybedişlerinizi
Sizin de canınızı yakmıyor mu
Fesleğenin kuru yaprakları?

Sokaklarda yürüdüğüm doğrudur.
Aylaklık yaptığım
Gizli gizli gökyüzüne baktığım ve daha neler.
Ansızın gözlerimi kapattığım
Ansızın sözlerini hatırladığım
Acılarım kadar doğrudur.
Sanki caddelerde yürürken bir gün
Sanki aylaklığımın tam orta yerinde
Sanki yıldızların eksikliğine hayıflanırken
Biri geçecek karşıma ve bağıracak handiyse;
“Seni anladım çocuk,ağla
Yüreğin sökülene kadar ağla!”

Nefes borumun başlangıcından
Mideme değin gürül gürül akıyor anlatacaklarım.
Antalacaklarım,
Yani sana söyleyemediğim şeyler
Yüksek yapıların, korna seslerinin arasında
Bir fısıltı icabında kayboluyorlar
Sonra göğsümden bir kamyon dolusu
Kuş ölüsü falan da boşalmıyor,
Turuncu fularlı adam ölmüyor,
Ben 2 paket sigara bitiriyorum.
Heyhat!
Heyhat ki ne heyhat yine uyanıyorum.

Şiirler ulan şiirler.
Her ağrının son kullanma tarihi olmalı
Her doğum anında bir ölüm kutsanmalı
Her ölüm anında bir sonraki ağrı
Suya sarılmalı.

Kars’a gidelim bu kış.
Belki anlayacağımız kar taneleri şehre iner,
Belki sessiz kahvelerde
Traşı uzamış adamların nasırlı ellerinde
Şekle bürünür bu son gençliğimizin ağrısı.
Belki dış mihraklar bizimle oynamaktan vazgeçer.
Sakallarımı kesmeden şiirler okurum
Göğün tazeliğine
Kravatlar ulaşamaz nasılsa ülkenin o köşesine.

“Gençtim ben
Ve neden hata payı yok diyordum hayatımda”
Neden uzaklara hayranken
Neden yağmurlar derimi parçalarken
Neden hata payı bırakmamıştım hayatımda
Neden?
Gencolmak neden suç olsundu
Neden her oyunun sonunda yargılanmadan infazım imzalandı
Doğru değil mi beyler?
Oyunlarda infaz olmazdı.

Kaybettik ulan
Yine kaybettik.
İlk yirmi dakikadaki baskı
Yetmedi bize.

Sonra kadınlar tanıdım ilk gençliğimde,
Ceviz ağacını kutsayamadım bir daha.
Bugün doğdum ben
Ve sen bugün doğdun.
Çığlıklarımız birbirine karıştı
Yollarımız önce demirağlar misali birbirine sarıldı.
Ayrılmaz sandık
Sonra yine demirağlar misali ayrıldı.
Bu son olsun demeye fırsatımız olmadı
Tüm ağrıların başlangıcıydı,
İlk ayrılığımızdı.

Sessizliğin tanrım.
Sesini duyamadığımız her bir an için
Sessizliği suya sar.
Bu defa susamayacaksak zaten
Kuruyalım.