Bir Ağlasak Afrikadaki Çocuklar Suya Kanacak
Varoşlarda yürürken
Yani o gür sesli ayrılıkların sokağında
Hiçbirşeyin daha iyi olacağına
Hiçkimsenin de ağlayabileceğine inanmıyorum.
Bırakalım yoksulluklar sarsın ceplerimizi
Bırakalım yoksulluğumuza ağır gelsin
Uzun uzadıya anlatılan aşk öyküleri.
Bir ışıklı kente kurban ettik sevdiklerimizi.
Üsküdarda yaşamak yoksulluğumuza
Köhnemiş varsıllığınız ruhumuza ağır geliyordu.
Bir ağlasanız kaybolacaktık.
Bir ağlasanız yalnızlığımızı boğacaktık
Serin suların toprağa karıştığı bozkırlarda.
Hem belki Afrikadaki çocuklara…
Halbuki şimdi,
Varoş kentin varoş çaycılarında arıyoruz
Kaybettiğimiz her ne varsa;
Geyikli geceler, karlı akşam üzerleri,
Yitirilmiş aşklarımız, çığlık şiddetindeki sessizliklerimiz,
İlk öpüşlerimiz…
…
Bir ağlasak çoğalacaktık,
Bir ağlasak
Akacaktı
İçimizde uzun bir nehir,
Şiire doğru.
ruhisinek
“Bir ışıklı kente kurban ettik sevdiklerimizi…”
BeğenBeğen
Ve daha fazlasını daha acı biçimde kurban ettik ıstanbula. Attilanın dediği gibi “işte geldik, gidiyoruz
kahrolasın,kahrolasın ıstanbul şehri.”
BeğenBeğen