MEYHANE AHALİSİNE
Bir Mori bulacağım ya da Yorgo,
Ben söyleyemesem de onlar söyleyecek,
‘Beyimiz’ diye başlayan cümlelerle.
İbret alacak tüm kadehler,
İbret alacak tüm ölmüş çocuklar,
Ve kırmızı ojeli tırnaklar.
Şimdi sobanın karşısında ellerim gitmeye hazır,
Hazır tüm gökyüzü ağlamaya.
Gökyüzü turuncuya kesmiş,bilirsin sen.
Bi sen bilirsin turuncuyu !
Bir fahişenin gözyaşlarının ellerinde nasıl eridiğini,
Avuçlarından akıp gittiğini,
Denizin o anda nasıl da cezir olduğunu,
Bi sen görürsün !
Söyletme beni tarihin ortanca çocuğu
Adem’in kaçamağından bahsettirme şimdi
Bana bir yalan söylediler
Kuyuya bir taş attılar
Ense köküme bir çivi çaktılar…
Sonra:’duraksama yürümeye devam et’ dediler.
Kaç nefeslik ömrümüz kaldı söylesene
Ölmek için yaratılmışım ben
Ama önce ateşi bulmak,yakmak lazım bir aşkı
Bir aşkı tam can damarından kesmek lazım.
Öyle ya ateşten yaratmış beni tanrı.
Bir kabusun ayak izlerinden gitmek
Sonunu bile bile
Ölümünü göre göre yürümek.
Yaşadığını yaşatmak kusursuzca
Sanki bir cinayet planı kurar gibi ince
Sanki ölümle dalga geçer gibi sessiz
Aşkı bozdurup satmak umursamazca.
Neden uğraşıyoruz ki şimdi biz?
Hadi gel bi yer beğenelim kendimize.
Şöyle Seyit Çavuş manzarası olsun
Ya da Yüzyıl
Ya da ne bileyim işte Yorgo’nun meyhanesi.
Aramasınlar bizi,çiçek falan da bitmesin toprağımızda
Bizi muhabbetle bıraksınlar,
Seni benimle sustursunlar.